Kur'an (152. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  ez-ZUHRUF
37 Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
38 O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
39 Zulmettiğiniz için bugün (nedâmet) size hiçbir fayda vermeyecektir. Çünkü siz, azapta ortaksınız.
40 (Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
41 Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.
42 Yahut onlara vâdettiğimiz azabı, sana gösteririz. Çünkü bizim onlara gücümüz yeter.
43 Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.
44 Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
45 Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize (ümmetlerine) sor! Rahmân'dan başka tapılacak tanrılar (edinin diye) emretmiş miyiz?
46 Andolsun biz Musa'yı âyetlerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına göndermiştik de Musa: Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim, demişti.
47 Onlara âyetlerimizi getirince, bunlara gülüvermişlerdi.
48 Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık.
49 Bunun üzerine dediler ki: Ey büyücü! Sana verdiği ahde göre bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artık doğru yola gireceğiz.
50 Fakat biz onlardan azabı kaldırınca, sözlerinden dönüverdiler.
51 Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâla görmüyor musunuz?"
52 "Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?"
53 "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?"
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  ZUHRUF
37 Şeytanlar onları yoldan çıkarırlar, onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar.
38 Sonunda bize geldiği zaman: "Ah! Keşke seninle aramda doğu ile batı kadar uzaklık olsaydı, sen ne kötü arkadaşmışsın " der.
39 Böyle söylemek bugün size hiç fayda vermez. Çünkü birlikte suç işlediniz, şimdi de azabı birlikte çekin.
40 Şu halde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere? Apaçık bir sapkınlık içinde olanları sen mi doğru yolda yürüteceksin?
41 Diyelim ki hayatını sona erdirdik. Onlardan yine de intikamımızı alırız; bundan hiç şüphen olmasın.
42 Veya onlara yaptığımız tehdidi sana gösterdik. Biz bunu yapmaya da muktediriz; bundan da hiç şüphen olmasın.
43 Öyleyse sen sana vahyedilene sarıl, kesinlikle doğru yoldasın.
44 Bu Kur'an hem senin için, hem halkın için bir hatırlatmadır ve ileride bundan hesaba çekileceksiniz. Kesinlikle...
45 Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize de sor. Biz Rahman'dan başka ibadet olunacak tanrılar mı yapmışız?
46 İyi dinleyin..! Musa'yı ayetlerimizle Firavun'a ve adamlarına gönderdik: "Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim" dedi.
47 Onlara ayetlerimizle vardığında gülüşmeye başladılar.
48 Onlara gösterdiğimiz her bir ayet diğerinden daha etkileyiciydi. Belki dönerler diye onları afetlere maruz bıraktık.
49 Bu halde iken bile diyorlardı ki: "Ey büyüleyici! Elçisi olman hatırına bizim için Rabbine dua et. Çünkü biz artık yola geleceğiz."
50 Fakat afetten kurtarır kurtarmaz hemen cayıverdiler.
51 Firavun, halkının içinde bağırıp şöyle dedi: "Ey halkım! Mısır'ın mülkü ve altımdan akan şu nehirler benim değil mi? Görmüyor musunuz gücümü?"
52 "Ben, meramını bile anlatmaktan aciz şu adamdan daha üstün değil miyim?"
53 "Eğer dediği gibi ise neden kendisi zengin birisi değil ve neden onunla birlikte bir melek inmiş değil?"