Kur'an (211. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Kur'an'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı meâli (İniş sırası)
  el-KEHF
33 İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık.
34 Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."
35 (Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."
36 "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki, (orada) bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum."
37 Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben: "Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı inkâr mı ettin?"
38 "Fakat O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam."
39 "Bağına girdiğinde: Mâşâallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır, deseydin ya! Eğer malca ve evlâtça beni kendinden güçsüz görüyorsan (şunu bil ki):"
40 "Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak haline gelir."
41 "Yahut, bağının suyu dibe çekilir de bir daha onu arayıp bulamazsın."
42 Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, diyordu, keşke ben Rabbimehiçbir ortak koşmamış olsaydım!
43 Kendisine Allah'tan başka yardım edecek destekçileri olmadığı gibi kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.
44 İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O'dur.
45 Onlara şunu da misal göster: Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi (önce gelişip) birbirine karışmış; arkasından rüzgârın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir.
46 Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.
47 (Düşün) o günü ki, dağları yerinden götürürüz ve yeryüzünün çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları (tüm ölüleri) mahşerde toplamış olacağız.
48 Ve hepsi sıra sıra Rabbinin huzuruna çıkarılmışlardır: Andolsun ki sizi ilk defasında yarattığımız şekilde bize geldiniz. Oysa size vâdedilenlerin tahakkuk edeceği bir zaman tayin etmediğimizi sanmıştınız, değil mi?
49 Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!" BöyIece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
R. İhsan Eliaçık Meâli (İniş sırası)
  KEHF
33 İki bağın ikisi de ürünlerini vermiş, hiçbir şeyi noksan bırakmamış, ikisinin ortasından bir de nehir akıtmıştık.
34 Başka geliri de vardı bu adamın. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: "Ben senden malca daha zenginim, çevrem daha güçlü" diyordu.
35 İşte böyle kendine yazık eden bu adam bir gün: "Buraların yok olacağını hiç sanmıyorum." diyerek bağa girdi.
36 Bir taraftan da: "Kıyametin kopacağını da zannetmiyorum. Şayet Rabbime döndürülürsem, bundan daha fazlasını alırım, bundan hiç şüphem yok" diyordu.
37 Arkadaşı da ona şöyle karşılık vermişti: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da insan şekline koyan Rabbini inkar mı ediyorsun?
38 "Bak o Allah, benim Rabbim ve ben Rabbime kimseyi ortak koşmam."
39 "Bağına girdiğin zaman 'Maşallah, Allah'ın yardımından başka hiçbir kuvvet yoktur!' deseydin olmaz mıydı? Gerçi sen beni kendinden fakir görüyorsun."
40 "Ama bakarsın Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir. Seninkinin de üstüne gökten bir afet indiriverir de yerle bir olur."
41 "Yahut suyu çekiliverir de yerinde yeller eser..."
42 Nitekim ürünün telef olup bağının yerinde yeller estiğini görünce, yaptığı masraflara karşın ellerini döverek: "Ah, keşke Rabbime kimseyi ortak koşmamış olsaydım " diyordu.
43 Çünkü Allah'ın yerine hiç kimse onun yardımına koşmadı. Kendi başının çaresine bile bakamadı.
44 İşte böyle, mülkün sahibi gerçekten Allah'tır. Hak edilenin karşılığını vermekte de, sonucun ne olacağını belirlemekte de en iyi olan O'dur.
45 Anlat onlara dünya hayatının neye benzediğini. Gökten indirdiğimiz bir su gibidir dünya hayatı. Nasıl ki onun yağmasıyla yeryüzünden binbir çeşit bitki biter, birbirine karışır, sonunda rüzgârın önünde savrulan bir çöpe döner; işte öyle... Allah'ın her şeye gücü yeter.
46 Mal, mülk ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan iyilik, güzellik ve doğruluk ise, Rabbinin katında çok daha değerlidir. Ümitvar olmak için de yeter sebeptir.
47 O gün dağları yürüteceğiz. Yeryüzünü çırılçıplak göreceksin. Bütün herkesi mahşer meydanına toplayacak, hiç kimseyi geride bırakmayacağız.
48 Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılacak ve bir ses: "İşte ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz, fakat siz söyleyip durduğumuz bu günü gerçekleştiremeyeceğimizi sanıyordunuz, değil mi?"
49 Amel defterleri açılınca günah küpü haline gelmişlerin korkudan tir tir titrediklerini göreceksin. Şöyle diyecekler: "Vay halimize..! Bu nasıl kitap ki ne küçük, ne büyük dememiş, hepsini sayıp dökmüş." Evet, iğneden ipliğe her şeyleri ortaya dökülmüştür. Çünkü Rabbin kimseye iltimas geçmez.