Tevrat (302. Gün)

  • Araştırmalara göre dünyada en çok konuşulan konu din, en fazla okunanlar ise din kitaplarıdır.
  • Buna rağmen inandığı dinin prensiplerini "kutsal kitabından" öğrenenlerin sayısı pek azdır.
  • Diğer dinlerin bilgileri ise tamamen kulaktan dolmadır ve gereksiz kavgalar üretmektedir.
  • Bu sayfa Tevrat'ın ayetlerini içerir; ancak onu öğretmek veya reklamını yapmak amacı gütmez.
  • Her gün kitabın 1/365'lik kısmı yayınlanarak, daha rahat okunup anlaşılması hedeflenmiştir.
  • Kitapları "şöyle bir" inceleyenler, ana fikir açısından kitaplar arasında kavgaya sebep olacak bir fark göremeyeceklerdir.
  YEREMYA
21/12 RAB şöyle diyor, ey Davut soyu: "Her sabah adaleti uygulayın, soyguna uğramış kişiyi zorbanın elinden kurtarın. Yoksa yaptığınız kötülük yüzünden öfkem ateş gibi tutuşup yanacak, söndüren olmayacak.
21/13 Ey vadinin üstünde, kayalık ovada oturan Yeruşalim, sana karşıyım diyor RAB, siz ki, kim bize saldırabilir? Sığınağımıza kim girebilir, diyorsunuz.
21/14 Sizi yaptıklarınıza göre cezalandıracağım, diyor RAB. Bütün çevresini yakıp yok edecek bir ateş tutuşturacağım kentin ormanında."
22/1 RAB bana dedi ki, "Yahuda Kralı´nın sarayına gidip şu haberi bildir:
22/2 Rabbin sözünü dinleyin, ey Davut´un tahtında oturan Yahuda Kralı´yla görevlileri ve bu kapılardan giren halk!
22/3 RAB diyor ki: Adil ve doğru olanı yapın. Soyguna uğrayanı zorbanın elinden kurtarın. Yabancıya, öksüze, dula haksızlık etmeyin, şiddete başvurmayın. Burada suçsuz kanı dökmeyin.
22/4 Bu buyrukları özenle yerine getirirseniz, Davut´un tahtında oturan krallar savaş arabalarıyla, atlarıyla bu sarayın kapılarından girecekler; görevlileriyle halkları da onları izleyecek.
22/5 Ancak bu buyruklara uymazsanız, diyor RAB, adım üzerine ant içerim ki, bu saray viraneye dönecek."
22/6 Çünkü Yahuda Kralı´nın sarayı için RAB diyor ki, "Sen benim için Gilat gibisin, Lübnan´ın doruğu gibi. Ama hiç kuşkun olmasın, seni çöle döndürecek, kimsenin yaşamadığı kentlere çevireceğim.
22/7 Eli silahlı yok ediciler görevlendireceğim sana karşı. En iyi sedir ağaçlarını kesecek, ateşe atacaklar.
22/8 "Bu kentten geçen birçok ulus birbirlerine, RAB bu büyük kente neden bunu yaptı? diye soracaklar.
22/9 "Yanıt şöyle olacak: Çünkü Tanrıları Rabbin antlaşmasını bıraktılar, başka ilahlara tapıp kulluk ettiler."
22/10 Ölen için ağlamayın, yasa bürünmeyin; ancak sürgüne giden için ağlayın acı acı. Çünkü bir daha dönmeyecek, anayurdunu görmeyecek.
22/11 Babası Yoşiya'nın yerine Yahuda Kralı olan ve buradan çıkıp giden Yoşiya oğlu Şallum için RAB diyor ki, "Bir daha dönmeyecek buraya.
22/12 Sürgüne gönderildiği yerde ölecek, bir daha bu ülkeyi görmeyecek."
22/13 "Sarayını haksızlıkla, yukarı odalarını adaletsizlikle yapan, komşusunu parasız çalıştıran, ücretini ödemeyen adamın vay başına!
22/14 ´Kendim için yukarı odaları havadar, geniş bir saray yapacağım diyenin vay başına! Sarayına büyük pencereler açar, sedir ağacıyla kaplar, kırmızıya boyar.
22/15 "Bol bol sedir ağacı kullandın diye kral mı oldun sanırsın? Baban doyasıya yiyip içti, ama iyi ve doğru olanı yaptı; onun için de işleri iyi gitti.
22/16 Ezilenin, yoksulun davasını savundu, onun için de işleri iyi gitti. Beni tanımak bu değil midir?" diyor RAB.
22/17 "Seninse gözlerin de yüreğin de yalnız kazanca, suçsuz kanı dökmeye, baskı, zorbalık yapmaya yönelik."
22/18 Bu yüzden RAB Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim için diyor ki, "onun için kimse, ah kardeşim vah kız kardeşim diye dövünmeyecek. Onun için kimse, ah efendim vah onun görkemi diye dövünmeyecek.
22/19 Sürüklenip Yeruşalim kapılarından dışarı atılacak, eşek gömülür gibi gömülecek o."
22/20 "Lübnan´a git, feryat et, sesin Başan´dan duyulsun. Haykır Avarim´den, çünkü bütün oynaşların ezildi.
22/21 Kendini güvenlikte sandığında seni uyardım. Ama, dinlemem dedin. Gençliğinden bu yana böyleydi tutumun, sözümü hiç dinlemedin.
22/22 Rüzgar bütün çobanlarını alıp götürecek, oynaşların sürgüne gidecek. İşte o zaman yaptığın kötülükler yüzünden utanacak, aşağılanacaksın.
22/23 Ey sen, Lübnan´da yaşayan, yuvasını sedir ağacından kuran adam! Sana doğuran kadın gibi acılar, sancılar geldiğinde, nasıl da inleyeceksin!"
22/24 "Varlığım hakkı için derim ki" diyor RAB, "Ey Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin, sağ elimdeki mühür yüzüğü olsan bile, çıkarıp atardım seni.
22/25 Seni can düşmanlarının, korktuğun kişilerin, Babil Kralı Nebukadnessar´la Kildaniler´in eline teslim edeceğim.
22/26 Seni de seni doğuran anneni de doğmadığınız bir ülkeye atacağım; orada öleceksiniz.
22/27 Dönmeye can attığınız ülkeye bir daha dönemeyeceksiniz."
22/28 Bu mu Yehoyakin? Bu hor görülmüş kırık çömlek, kimsenin istemediği kap? Neden kendisi de çocukları da bilmedikleri bir ülkeye atıldılar?
22/29 Ülke, ey ülke, Rabbin sözünü dinle, ey ülke!
22/30 RAB diyor ki, "Bu adamı çocuksuz, ömrünce başarısız biri olarak yazın. Çünkü soyundan gelen hiç kimse başarılı olmayacak, Soyundan gelen hiç kimse Davut´un tahtında oturamayacak, Yahuda´da bir daha krallık etmeyecek."
23/1 "Otlağımın koyunlarını yok edip dağıtan çobanların vay başına!" diyor RAB.
23/2 Halkımı güden çobanlar için İsrail´in Tanrısı RAB şöyle diyor: "Sürümü dağıtıp sürdünüz, onlarla ilgilenmediniz. Şimdi ben sizinle ilgileneceğim, yaptığınız kötülük yüzünden sizi cezalandıracağım." RAB böyle diyor.
23/3 "Sürmüş olduğum bütün ülkelerden sürümün sağ kalanlarını toplayıp otlaklarına geri getireceğim; orada verimli olup çoğalacaklar.
23/4 Onları güdecek çobanlar koyacağım başlarına. Bundan böyle korkmayacak, yılgınlığa düşmeyecekler. Bir tanesi bile eksilmeyecek" diyor RAB.
23/5 "İşte Davut için doğru bir dal çıkaracağım günler geliyor" diyor RAB. "Bu kral bilgece egemenlik sürecek, ülkede adil ve doğru olanı yapacak.
23/6 Onun döneminde Yahuda kurtulacak, İsrail güvenlik içinde yaşayacak. O, RAB doğruluğumuzdur adıyla anılacak.
23/7 "Artık insanların, İsrail halkını Mısır´dan çıkaran Rabbin varlığı hakkı için demeyecekleri günler geliyor" diyor RAB.
23/8 "Bunun yerine, İsrail soyunu kuzey ülkesinden ve sürdüğü bütün öbür ülkelerden geri getiren Rabbin varlığı hakkı için diyecekler. Böylece kendi topraklarında yaşayacaklar."
23/9 Peygamberlere gelince, yüreğim paramparça, bütün kemiklerim titriyor. Rabbin yüzünden, O´nun kutsal sözleri yüzünden sarhoş gibi, şaraba yenik düşen bir adam gibiyim.
23/10 Çünkü ülke zina edenlerle dolu, lanet yüzünden yas tutuyor. Otlaklar kurumuş. İzledikleri yol kötü, güçlerini haksızca kullanıyorlar.
23/11 "Peygamber de kâhin de tanrısız; tapınağımda bile kötülüklerini gördüm" diyor RAB.
23/12 "Bu yüzden izledikleri yol onlar için kaygan olacak; karanlığa sürülecek, Orada tökezleyip düşecekler. Çünkü cezalandırılacakları yıl başlarına felaket getireceğim" diyor RAB.
23/13 "Samiriye peygamberleri arasında şu iğrençliği gördüm: Baal adına peygamberlik ederek halkım İsrail´i baştan çıkarıyorlar.
23/14 Yeruşalim peygamberleri arasında şu korkunç şeyi gördüm: Zina ediyorlar, yalan peşindeler. Kötülük edenleri güçlendirdiklerinden, kimse kötülüğünden dönmüyor. Benim için hepsi Sodom gibi, Yeruşalim halkı Gomora gibi oldu."
23/15 Bu nedenle Her Şeye Egemen RAB peygamberler için şöyle diyor: "Onlara pelin otu yedirecek, zehirli su içireceğim. Çünkü Yeruşalim peygamberleri tanrısızlığın bütün ülkeye yayılmasına neden oldular."
23/16 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, "Size peygamberlik eden peygamberlerin dediklerine kulak asmayın, onlar sizi aldatıyor. Rabbin ağzından çıkanları değil, kendi hayal ettikleri görümleri anlatıyorlar.
23/17 Beni küçümseyenlere sürekli, RAB diyor ki: Size esenlik olacak diyorlar. Yüreklerinin inatçılığı doğrultusunda davrananlara, başınıza felaket gelmeyecek diyorlar.
23/18 Rabbin sözünü duyup anlamak için Rabbin meclisinde kim bulundu ki? O´nun sözüne kulak verip duyan kim?
23/19 İşte, Rabbin fırtınası öfkeyle kopacak, kasırgası döne döne kötülerin başına patlayacak.
23/20 Aklının tasarladığını tümüyle yapana dek Rabbin öfkesi dinmeyecek. Son günlerde açıkça anlayacaksınız bunu.
23/21 Bu peygamberleri ben göndermedim, ama çabucak ortaya çıktılar. Onlara hiç seslenmedim, yine de peygamberlik ettiler.
23/22 Ama meclisimde dursalardı, sözlerimi halkıma bildirir, onları kötü yollarından ve davranışlarından döndürürlerdi.