İyi niyet

Adı üstünde niyet... Yani dış dünyada başkaları tarafından tespit edilmesi mümkün olmayan, kişinin iç dünyasında oluşan bir duygu... Sadece kişinin kendisinin tanımlayabileceği, iyi oluşu veya kötü oluşu sadece onun tarafından bilinebilecek bir gönül aktivitesi...

Tanrının varlığını kabul edenler açısından ise, sadece kişinin kendisinin ve onu yaratanın bilebileceği bir şey... İyi mi yoksa kötü mü olduğu, sadece kişinin kendisi ve onun gönlünü bilen Tanrı tarafından değerlendirmeye tâbi tutulacak duygu yumağı...

Hâl böyle iken, tartışan iki kişiden birinin, "benim gönlüm temiz, niyetim hâlis" şeklinde bir cümle sarf etmesinin, karşı taraf veya üçüncü kişiler açısından bir kıymeti var mıdır? Yahut, zarar veren bir davranışta bulunduktan sonra "Allah içimi biliyor ya, kötü bir niyetim yoktu" şeklinde yapılan bir savunma, savunma yapan kişiyi temize çıkarabilir mi? Elbette ki hayır..!

Çünkü bizler, birbirimizin davranışlarını görür, davranışların sonuçlarına katlanırız. İnsan ilişkilerinde "iyi mi kötü mü" olduğu tespit edilebilecek olan "niyet" değil, davranışlardır. İnsanlar birbirlerinin niyetlerini okuyamazlar. İnsan açısından "ölçülebilir" olanlar, sadece davranışlardır.

Tanrı, sonraki yaşam, hesaba çekilme ve benzeri itikatları olan kişiler açısından da durum değişmez. İtikada göre sonraki yaşamda Tanrı tarafından yapılacak muhakemede, "niyetlerin iyiliği veya kötülüğü" dikkate alınabilir. Bu normaldir, çünkü itikada göre Tanrı niyetleri okuyabilen yüceliktedir. Ama günlük yaşamın akışında, "ameller niyetlere göredir" ilkesinin geçerliliği maalesef yoktur ve olamaz da... Nedeni de gayet açıktır: "İnsanoğlu niyetleri tespit edebilme ve değerlendirme yeteneğine sahip değildir."

"İyi niyet" denilen şey, kendimizle gönlümüz arasında yaşam alanı bulur. Yahut itikad gereği Tanrı ile gönlümüz arasında bir kıymete sahip olur ve değerlendirilir. İnsan ile insan arasında "iyi niyetin" atı oynamaz; oynayamaz.

Bize düşen niyetlerimizin reklamını yapmak değil, davranışlarımıza azami düzeyde dikkat etmektir. Davranışlarımızın eko sistemde yaratacağı sonuçları mutlaka hesap ederek yaşamalıyız. Bir işi yapmadan önce, onun sağına soluna önüne arkasına bakmalıyız. Davranışlarımızın doğuracağı sonuçlar, kendi sorumluluk alanımızdadır.

Dışımızdakileri dikkate almadan, fütursuzca sergilediğimiz her davranıştan sonra "niyetim iyiydi" veya "Allah içimi biliyor" şeklindeki savunmalarımız, romantik tatminden öteye gitmez.

Mustafa Orhan METİN - 2017

Bu deneme yazısını paylaşabilirsiniz.

Diğer deneme yazıları